Makaleler

TRIZ

TRIZ kısaltması aslen Rusça "теория решения изобретательских задач" kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır ve dilimizde "Yaratıcı Problem Çözme Teorisi" anlamına gelmektedir. TRIZ 1946'da Genrich Saulovich Altshuller ve meslektaşları tarafından 3 milyondan fazla patentin incelenmesi sonucu geliştirilmiş mantığa ve verilere dayalı sorun kalıplarına odaklanan sistematik bir çözüm yöntemidir.

TRIZ ile algoritmik yaklaşımlar kullanılarak eski sistemlerin iyileştirilmesi ve yeni sistemlerin geliştirilmesi sağlanır. Bu amaca ulaşmaya çalışırken iyileştirmeye çalıştığımız bir takım değerler ve buna karşılık fedakarlıkta bulunmamız başka değerlerle karşılaşırız. Örneğin; bir aletin dayanıklılığını artırılmaya çalışıldığında ağırlıktan ödün verilerek yeni bir problem ortaya çıkması gibi. Bu tip problemler yaratıcılık problemi olarak adlandırılmaktadır. Yaratıcı çözümler bu fedakarlıkları minimuma indirerek amaçlanan değere ulaşmamızı sağlarlar. Bu çelişkilerin belirlenmesi için sistem yaklaşımları ya da ayırma prensipleri, hata analizleri yapılabilir. TRIZ şirketlerde hızla yayılma göstererek inovasyon süreçlerinde, proje yönetimi ve risk yönetimi gibi alanlarda sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca araç sektöründe Ford ve Chrysler markaları, havacılık sektöründe Boeing ve NASA, teknoloji sektöründe ise Hewlett Packard, Motorola, General Electric, Xerox, IBM, LG ve Samsung gibi birçok firmanın geliştirme aşamalarında TRIZ'i kullandığı rapor edilmiştir.

TRIZ' in Doğuşu ve Gelişimi

Teknolojiye dayanan fakat psikolojiye dayanmayan iyi bir yaklaşım Eski Sovyetler Birliğinde 1926 da doğan Genrich S. Altshuller tarafından geliştirilmiştir. İlk buluşunu 14 yaşında su altı dalma ile ilgili aldı. Onun bu hobisi meslek olarak makina mühendisliğine yöneltti. 1940 larda Rus ordusunda patent uzmanı olarak, buluşçuların patentlerini doldurmalarına yardımcı oluyordu. Ancak buluşçular sık sık problemlerin çözümü için de kendisinde yardım istiyordu. Problem çözmeye olan merakı standart metotları araştırmaya itti. Bulabildiği psikolojik araçlardı ve bunların ihtiyaca cevap veremediğini tespit etti. En azından yenilikçilik/yaratıcılık teorisinin aşağıda belirtilenleri sağlaması gerektiğine karar verdi.

1. sistematik olmalı, adım-adım prosedürü
2. geniş bir çözüm uzayında ideal çözüme yönlendirebilmeli
3. psikolojik araçlara bağlı olmayan ve tekrarlanabilen ve güvenilir olmalı
4. yaratıcı/yenilikçi bilgiye erişebilir olmalı
5. Yaratıcı/yenilikçi bilgiye ekleme yapılabilir olmalı

Daha sonraki bir kaç yıl içinde yaklaşık 200.000 patent inceleyerek yaratıcı/yenilikçi problemlerin nasıl çözüldüğünü belirlemeye çalıştı. Bugün bu rakam 1.500.000 patentin üzerindedir. Bunların sadece 40.000 bir şekilde yaratıcı/yenilikçi çözümlerdir. Diğerleri basit geliştirmelerdir. Altshuller yaratıcı/yenilikçi problemi, çözümün diğer bir problemin ortaya çıkmasını sağlaması olarak tanımlamıştır. Örneğin bir metal plakanın dayanımını artırmak ağırlığının artmasına sebep olması gibi… Patentler üzerine de yaptığı çalışmasında çelişkileri çözen veya yok eden çözümlerin tanımlandığını bulmuştur.

Altshuller bu patentleri farklı bir şekilde sınıflandırmıştır. Bu sınıflandırmayı otomotiv, tekstil vb gibi endüstriler yerine problem çözme işlemini göz önüne alarak yapmıştır. Aynı problemlerin kırk ana yaratıcı/yenilikçi prensiplerin kullanılarak tekrar tekrar çözüldüğünü belirlemiştir. Eğer buluşçular bu prensipleri daha önceden biliyor olsalardı çözümlere daha kolay ve kısa zamanda ulaşabilecekleri sonucuna varmıştır.

Çelişki Matrisi ve Yaratıcı Çözüm Bulma

Sözü geçen 3 milyondan fazla patentin incelenmesi sonucu 40 farklı parametre belirlenmiştir. Bu parametreler 39a 39luk bir matris oluşturacak şekilde "çelişki matrisi" ni oluşturur. Bu matriste iyileştirilmeye çalışan değerlere karşılık gelen olası çelişkiler gösterilir. Çözülmek istenen problemde karşılaşılan çelişkiler genel bir şekilde temsil edilerek çelişki matrisi genel çözüm alternatifleri elde edilir ve bu genel çözüm alternatifleri ise uygun bir şekilde çözülmek istenen özel probleme uyarlanır.

İyileştirilmeye çalışılan değer ile saptanılan çelişkinin kesiştiği matris hücresinde çözüm yöntemi olarak kullanılabilecek alternatif yaratıcı çözümlerin ana başlıklarını simgeleyen numaralar bulunur.

Yaratıcılık için esin gerekli olmakla beraber sınırlarının ötesini düşünebilmek esas gerekliliktir. "Teknik elemanlar ve araştırmacılar kimya, makine, bilgisayar vb. gibi konularında kendi bilgi ve deneyimlerini artırırlar ancak aynı zamanda da yaratıcılık yeteneklerini kaybetmektedirler" denilmektedir. O halde yaratıcılık/yenilik yeteneğimizi nasıl geliştirebiliriz veya artırabiliriz. Yıllardan beri bu sorunun cevabı aranmış ve tamamen insan beyninin soyut kapasitesine bağlı yöntemler geliştirilmiştir. Bu durumun değiştirilmesi olasılığı taşıması konusunda son zamanlarda Trız'e dikkat çekilmektedir.  

TRIZ Nedir?

TRIZ Yaratıcı Problem Çözme Teorisidir. Rusça’daki orijinal isminin kısaltılmışıdır.

•Metodoloji, 1946 yılında ilk kez G. Altshuller tarafından eski Sovyetler Birliğinde geliştirilmiştir. Rusya’da ve son zamanlarda ABD' de yüksekokullar ve enstitülerde ders olarak okutulmaktadır.

•Soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte, ABD, Japonya ve Avrupa’da tanınmaya ve kullanılmaya başlanmıştır. Teknoloji yenilikler için yeni dalga hareketi oluşturmuş ve hemen kabul görmüştür.

•Teknolojik Ar-Ge’ de yaratıcılığını destekler. Teknik problemlerinizi belirlemenizi sağlar ve bunların çözümü için birçok yaratıcı ipuçları verir.

•Yenilikçi teknolojilerin incelenmesinden çıkarılan “Buluş Prensipleri” ni temel almaktadır. Dünyadaki 2.5 milyon patent analiz edilerek bu Buluş prensipleri oluşturulmuştur.

•Probleminizi çözerken, tüm dünya bilim ve teknolojisinin girdilerini kullanabilme imkanı sağlar. Teknik hedefinize erişmek için geometri, kimya ve fizik prensiplerinden hangisinin gerektiğini belirleyebileceksiniz.

•Ticari değeri olan yenilikler yapmaya yönlendirir. Teknik çelişkileri çözerek gerçekçi ve ticari değeri olan buluşlar ve patentler elde edebilirsiniz.

•Mekanik, kimya, elektrik ve diğer alanlarda yenilikler için kullanılabilmektedir. Temel bilgi alanları ve uygulamaları günümüzde oldukça genişlemiştir.